Deyimler Sözlüğü Söz almak 1. Konuşmaya başlamak için toplantı başkanından izin almak, öyle konuşmaya başlamak. 2. Birinin bir iş yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak. 3. Erkek tarafı, istenilen kızın verileceğine dair ailesinden olumlu cevap almak. Uzun lafın (sözün) kısası Özetle, kısaca, sözü uzatmayarak. Uzun lafın kısası, yazar gerçekçi olmalıdır. Son kozunu oynamak Elindeki son imkânı kullanmak, son çareye başvurmak. Puan almak 1. Spor karşılaşmalarında sayı kazanmak. 2. Bir test imtihanında herhangi bir puan elde etmek. Şu sorulardan hiç puan alamayacağımı sanıyordum. Kraldan çok kralcı olmak Birinin davasını ondan daha çok savunur olmak. Fora etmek Açmak, çözmek. Bütün yelkenleri fora ettik. Kozunu paylaşmak Aradaki anlaşmazlığı zora başvurarak, üstün olan güce dayandırarak çözümlemek, sona erdirmek. Onunla kozunu paylaşmaya can atıyordu. İkili oynamak Birbirine karşı olanlardan hem birini, hem ötekini çıkarı için destelemek. Sendika başkanı ikili oynuyormuş. Huzur vermek Gönül rahatlığı, iç dirliği vermek; dinlendirmek. Bozum olmak Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek. Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın.
Söz almak
1. Konuşmaya başlamak için toplantı başkanından izin almak, öyle konuşmaya başlamak.
2. Birinin bir iş yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak.
3. Erkek tarafı, istenilen kızın verileceğine dair ailesinden olumlu cevap almak.