Türkçe Sözlük olanaksız Olanağı olmayan, olma ihtimali bulunmayan, gayrimümkün, imkânsız. naaş Ölen kimsenin vücudu, ceset: şişli yok kıskan yok şerefsiz Şereften yoksun olan, onursuz. tutkal Deri ve kıkırdak gibi hayvansal maddelerden elde edilen, katılaşıp sertleşme özelliğiyle tahta, kâğıt vb. yapıştırmaya yarayan madde. patlat yok bilim Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim: kaşın yok yoğrul yok
olanaksız
Olanağı olmayan, olma ihtimali bulunmayan, gayrimümkün, imkânsız.