Deyimler Sözlüğü Yürürlüğe girmek Bir kanun ya da kararname uygulanmaya başlamak. Temize çekmek Karalama hâlindeki bir yazıyı yeniden, silintisiz ve kazıntısız bir şekilde kâğıda yazmak. Ödevlerinizi temize çekin. Yara açmak 1. Bir şeyin yüzünde, özellikle de vücudun bir yerinde yara oluşmasına sebep olmak. 2. Büyük dert, acı, üzüntü vermek. Onun sözleri içimde bir yara açtı. Renkten renge girmek Heyecan, korku ve utanmadan dolayı yüzünün rengi değişmek, sıkılmak. Anca beraber, kanca beraber Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız. Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber. Tuzluya mal olmak Oldukça çok para harcanarak sağlanmış olmak. Arabayı tamir ettirdik ama tuzluya mal oldu. İğne atsan yere düşmez Çok kalabalık, yürünecek gibi değil. İzi silinmek Yok olmak, ortadan kaybolmak. Çiçek hastalığının bu kasabada izi silindi hemen hemen, çünkü çocuklar aşılanıyorlar. Kanıyla ödemek Yaptığı işin cezasını hayatıyla ödemek. Yaptığını kanıyla ödettiler zavallıya. Yorgunluğunu çıkarmak 1. Dinlenmek. 2. Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Yürürlüğe girmek
Bir kanun ya da kararname uygulanmaya başlamak.