Deyimler Sözlüğü Anası ağlamak Çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek. Onu buraya getirinceye kadar anam ağladı. İşi ağırdan almak Acele etmemek, bir işi yapmak için isteksiz görünmek. Söyle onlara, işi ağırdan almasınlar, müşteriler mal bekliyor. Kafası kazan (gibi) olmak, (veya kafası şişmek) 1. Zihni yorulmak. 2. Gürültülü, patırtılı şeyler dinlemekten rahatsız olmak, yorgunluk duymak. Kesin artık şu makinenin sesini, kafam kazan gibi oldu. Yüzü gözü açılmak 1. Çevresi ile ilişkilerini geliştirmeye başlamış olmak, dünyayı anlamaya başlamak. 2. İyiyi kötüyü, kendine yarayanı ayırt edici duruma gelmek. Sinirleri alt üst olmak Haddinden fazla sinirlenmek; ne yapacağını şaşırmak, bilememek. Pamuk ipliği ile bağlamak Etkisi az sürecek, köksüz, geçici bir çözüm yolu bulmak. Akıllı uslu Dengeli, yaramazlık etmeyen, ölçüsüz ve taşkın davranışlarda bulunmayan. Senin çocuk pek akıllı uslu görünüyor. Allak bullak etmek Kurulu düzeni bozmak, karmakarışık bir duruma getirmek. Çocuklar evi allak bullak edip gitmişler. Çirkefe taş atmak Edepsiz, geçimsiz, kaba saba kimsenin tepkisine yol açacak davranışlarda bulunmak. Şu çirkefe taş atıp da başını belâya sokmadan gir içeri! Şeytanın ayağını kırmak 1. Aksiliği, uğursuzluğu yenmek. 2. Herhangi bir sebepten ötürü yapamadığı bir şey yapmak. Haydi, şu şeytanın bacağını kır da bize gel.
Anası ağlamak
Çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek. Onu buraya getirinceye kadar anam ağladı.