Fotosentez, birbirinden farklı çeşit canlılar tarafından farklı yollar ve şekillerle gerçekleştirilse de, fotosentez süreci daima ışıktan gelen enerjinin yeşil klorofil pigmentleri bulunduran reaksiyon merkezleri denen proteinler tarafından emilmesi ile başlar. Bitkilerde bu proteinler, dediğim gib kloroplast adı verilen organellerde bulunurken, bakterilerde plazma zarına bulunur. Bu ışığa bağlı reaksiyonlarda, elektronları su gibi oksijen gazı üreten uygun maddelerden ayırmak için bir miktar enerji kullanılır. Suyun bölünmesiyle serbest bırakılan hidrojen, kısa vadeli enerji depoları olarak hizmet eden iki başka bileşiğin oluşturulmasında kullanılır ve diğer reaksiyonları yönlendirmek için transferini sağlar: bu bileşikler, indirgenmiş nikotinamid adenin dinükleotid fosfat (NADPH) ve adenozin trifosfattır ( ATP), hücrelerin "enerji para birimi".
Bitkilerde, alglerde ve siyanobakterilerde, şekerler biçiminde uzun vadeli enerji depolaması, Calvin döngüsü adı verilen müteakip ışıktan bağımsız reaksiyonlar dizisi tarafından üretilir; bazı bakteriler aynı sonuca ulaşmak için ters Krebs döngüsü gibi farklı mekanizmalar kullanır. Calvin döngüsünde, atmosferik karbon dioksit, ribuloz bifosfat (RuBP) gibi halihazırda var olan organik karbon bileşiklerine dahil edilir. Işığa bağlı reaksiyonlar tarafından üretilen ATP ve NADPH kullanılarak, elde edilen bileşikler daha sonra indirgenir ve glikoz gibi başka karbonhidratlar oluşturmak için çıkarılır.

Kaynakça:
- Resim: ttp://i.sabah.com.tr/sbh/2017/01/20/fotosentez-nedir-nasil-meydana-gelir-1484896491401.jpg
- Metin (İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.)https://en.wikipedia.org/wiki/Photosynthesis