İşitsel yanılsama; dinleyicinin, almaçlardan gelmeyen veya imkansız sesler duyması durumudur Bu yanılsama, almaçlardan gelen veriler dışında gerçekte olmayan seslerin beyin tarafından uydurulmasıdır. Aslında beynimiz bu sesi tam olarak uydurmuyor. Bu olmayan sesi duymamızın sebebi aslında bir ilizyon! Bu ilizyon, göz ilizyonunun işitsel hali sayılır. Bu da işitme duyumuzun kusursuz olmadığını gösterir.
Yumurta hücresi dişi üreme hücresi, sperm ise erkek üreme
hücresidir. Bu yumurta ve sperm hücrelerinin oluşması mayoz
bölünme sayesinde gerçekleşir.Yumurta ve sperm hücrelerinin
birleşmesi sonucu zigotun oluşması ile yeni bir canlının oluşması
eşeyli üremedir. Eşeyli üreyen dişi ve erkek üreme hücrelerinin
oluşmasını sağlayan olay ise mayoz bölünmedir
Fotosentez, bitkilerin kloroplast organeli sayesinde ve diğer organizmaların ışık enerjisini bazı kimyasal olaylar sonucunda canlının kullanacağı enerjiye dönüştürülmesidir. Çoğu bitki fotosentez yapar; bu organizmalara fotoototroflar denmektedir. Fotosentez, Dünya atmosferindeki oksijen içeriğinin üretilmesine ve korunmasına büyük ölçüde katkı sağlar ve Dünya'daki yaşam için gerekli olan enerjinin büyük bir kısmını sağlar.
Beş duyu organımız olan göz(görme), kulak(işitme), dil(tatma), burun(koklama) ve deri(dokunma) ile algılayabildiğimiz kelimelere somut denir. Bir sözcüğün somut olabilmesi için tüm duyu organlarıyla algılanabilmesi gerekmez ancak en az biriyle algılanabilmesi gerekir.
İş bildiren fiillerdir. Özne belirtilen eylemi kendisi isteğiyle yapmaktadır. Bu öznenin gerçekleştirdiği işten etkilenen bir de nesne vardır. Bu nesneyi bulabilmek için eyleme "Neyi, Kimi" soruları sorulabilir. Bu fiillerin başına "onu" getirdiğimizde anlamlı olurlar.
Varlıkların yaptığı işleri, bulundukları durumları veya varlıkta kendi kendine oluşan değişikliği bildiren sözcüklere fiil(eylem) denir. Eylemler kip veya kişi eklerini alarak çekimlenebilir. Fiiler, isimlerin aksine "-mek/-mak" mastar ekini alabilirler. Anlamlarına göre iş, durum ve oluş olarak üçe ayrılırlar.
Duygu, düşünce veya bilginin herhangi bir yolla başkalarına aktarılmasına iletişim denir. İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. İnsan sosyal bir varlıktır ve her zaman çevresi ile etkileşim içindedir.
Bir cümlede bir yargının gerçekleşmesi için başka bir şartın gerçekleşmesi gerektiğini yani koşul bildiren cümlelere koşul - sonuç cümleleri denir. Ancak her zaman yargının gerçekleşmesi gerekmez yani koşul gerçekleşse bile yargı gerçekleşmeyebilir. Bu cümlelerde genellikle "-se/-sa" veya "-çe/-ça" eki kullanılır ama hepsinde olmak zorunda değildir.
Bir eylem ya da fiilin hangi amaçla yapıldığını bildiren cümlelere amaç - sonuç cümleleri denir. Amaç cümlelerinde "için, üzere, amacıyla" gibi bağlaçlar kullanılır. Bir cümlenin amaç-sonuç olup olmadığını kontrol etmek için cümledeki iki yargıyı bağlayan bağlaç yerine "amacıyla" getirmektir. Eğer cümle anlamlı oluyorsa cümle amaç-sonuç cümlesidir. Eğer anlamsız oluyorsa bu cümle neden-sonuç cümlesidir.